Arystichos

Özellikle amforalardan su çekmek için kullanılan küçük bir Yunan veya Roma kabı.

archaeologsTurkishAncient Pottery, Others

Beringia

Beringia 10-12 bin yıl öncesine kadar varolmuş Kuzey Amerika'yı Asya'ya bağlayan, ve insanların ilk kez Amerika kıtasına varmalarını mümkün eden kara bağlantısıydı.

archaeologsTurkishOthers

Porphyry

Mısır heykelinde ve lahitlerde kullanılan, doğu Mısır çölündeki taş ocaklarından elde edilen mermer, taş türü. Bu volkanik taş-mermer türü kırmızı, yeşil ve siyah renklerdedir. Cilalanmaya müsaittir.

archaeologsTurkishOthers

Paleosol

Sonradan çökelti tortunun altına gömülen toprak profili.

archaeologsTurkishOthers

Bioturbation

Bir alanın insan olmayan biyolojik ajanlar tarafından değiştirilmesi, ör. oyuk kemirgenler.

archaeologsTurkishOthers

Ideofact

Geçmiş ideolojik faaliyetlerden kaynaklanan arkeolojik materyal. Pratik veya sosyal ihtiyaçlara hizmet etmek yerine bir insanın inançlarını ifade etmek veya sembolize etmek için kullanılan herhangi bir nesne....

archaeologsTurkishOthers

Arroyo

Mevsimsel bir akışın kuru bir kanalizasyon veya dik taraflı yatağı. Terim ayrıca bir perçin veya dere için de kullanılır.

archaeologsTurkishOthers

Nonintrusive Archaeology

Kazı yapılmadan yürütülen arkeolojik araştırma.

archaeologsTurkishOthers

Philyra

A layer of papyrus (scheda or philyra).

archaeologsEnglishOthers

Philyra

Yazı kağıdı yapmak için kullanılan papirüs şeritleri; 10-12 şerit papirüs şeridi ilk önce uzunlamasına birbirine yapıştırılmış ve daha sonra yüzeyin kalınlığını iki katına çıkarmak için yeterli sayıda şerit çapraz olarak tutturulmuştur.

archaeologsTurkishOthers

Ideotechnic

Kültürün zihinsel, bilişsel bileşenini kesin olarak yansıtan bir yapının özellikleri.

archaeologsTurkishOthers

Karasuk

M.Ö. 2. binyılın sonlarında Güney Sibirya'da bir Tunç Çağı kültürü. Üç ana kültürün etkisi görülür, bu kültürler birbirini takip eden ancak çoğu zaman örtüşen üç kültürdür, bunlar; Afanasyevskaya, Andronovo ve Karasuk'tur.

archaeologsTurkishOthers

Via Maris

The major highway connecting the civilizations of Mesopotamia with Egypt was called by the Romans as the Via Maris (the way of the sea). The route began in south of Ur near the Persian Gulf, went northwest through Babylon, Accad then followed the Euprates to Mari where it turned west to Tadmor....

archaeologsEnglishOthers

Via Maris

Filistin kıyılarında, Latince "deniz yolu" anlamına gelen tarihi yol. Mısır'dan Suriye'ye (Bereketli Hilal) giden en önemli güzergâhtı.

archaeologsTurkishOthers

Via Maris

Route historique qui longe la côte palestinienne, latin pour "chemin de la mer". C'était la route la plus importante de l'Égypte à la Syrie (le Croissant fertile) qui suivait la plaine côtière avant de traverser la plaine de Jezreel et la vallée du Jourdain.

archaeologsFrenchOthers

Strigilis

Cildin temizlenmesi için Roma ve Yunan atletleri ya da sporcuları tarafından kullanılan boynuz veya metalden (bronz, gümüş) yapılmış dar kavisli bir kazıyıcı. Banyo veya egzersiz sonrası uygulanan zeytinyağını çıkarmak için kullanılırdı. Romalılar özellikle sıcak odada (caldarium) kullandılar ve ...

archaeologsTurkishOthers, Tools

Kouros

Yunan sanatında Arkaik Dönem'e özgü, ayakta duran genç erkek heykeli. Birçok uygarlığın etkilerini yansıtmakla birlikte, bu anıtsal taş figürlerin ilk ortaya çıkışı Yunanistan ile Mısır arasındaki ticaretin yeniden başladığı döneme rastlar (M.Ö. 672). Kuroslar bacaklardan biri, genellikle solda b...

archaeologsTurkishOthers

Ekphora

Yunan antik çağında, bir cenaze alayı veya savaş arabaları ve yas tutanları ifade eden kelimedir. Ekphorai, MÖ 8. yy'a tarihlenen Atina'daki seramiklerde anıtsal mezar betimlemelerinde tasvir edilmiştir.

archaeologsTurkishOthers

Tutulus

Danimarka Bronz Çağı boyunca kadınların beline giydiği dairesel bir bronz süs.

archaeologsTurkishOthers

Hargeisan

A stone industry of northern Somalia with production of large blades from prismatic cores and which appears to predate the local appearance of microlith industries. It may be related to the Eburran occupation of the central Kenyan Rift Valley between the 11th and 8th millennia BC.

archaeologsEnglishOthers

Hargeisan

Obol

Obolos, Yunan parası Drahmi'nin 1/6'sı, gümüş meteliktir.

archaeologsTurkishOthers

Isothermic Line

A line on a map linking locations of equivalent temperature at a given time.

archaeologsEnglishOthers

Isothermic Line

Mirror

A polished metal artifact with functional and symbolic uses. It was made in the Iron Age and the backs were decorated in beautiful La Tène designs. It was also made in Egypt from at least the Old Kingdom (2686-2181 BC). In China, mirrors were thought to have magical powers to influence the spirit...

archaeologsEnglishOthers

Mirror

Ishango

A Stone Age midden on the shore of Lake Edward in eastern Zaire, dated to 20,000 BP. It has a long sequence of occupation and represents the southernmost known manifestation of the so-called African Aquatic Civilization. A crude stone industry with rare backed microliths was accompanied by bone h...

archaeologsEnglishOthers

Ishango

Cavetto Zone

A concave area of the face of a ceramic vessel between carinations. Typically below a rim or at the shoulder of a vessel.

archaeologsEnglishOthers

Cavetto Zone

Phase Iii Data Recovery

An excavation of an historic or archaeological site listed or eligible for listing on the National Register of Historic Places prior to its demolition for new construction.

archaeologsEnglishOthers

Phase Iii Data Recovery

Kill Site

Any archaeological site that was primarily used for killing and butchering animals. It is recognized by its distinctive location, tools assemblages, or animal bone evidence. These sites are also recognized through taphonomy.

archaeologsEnglishOthers

Kill Site

Flake Knife

A cutting implement for making flakes

archaeologsEnglishOthers

Flake Knife

Bit, Horse

A metal mouthpiece attached to a bridle, used to control a horse. The domesticated horse was probably first controlled with a simple halter. Bits, the mouthpiece of a horse's bridle, consisting of a bit-mouth and adjacent parts to which the reins are attached. Bits with cheek-pieces of antler did...

archaeologsEnglishOthers

Bit, Horse

Unit Of Stratification

A term which can be applied to any layers, interfaces, or structures found in the recording of the stratification of an excavation.

archaeologsEnglishOthers

Unit Of Stratification

Beringia

The part of the continental shelf that connects Northeast Asia with present-day Alaska. These were the polar continental shelves that escaped glaciation during the ice ages but which were exposed during periods of low sea level, which facilitated migration of people to North America from Asia, an...

archaeologsEnglishOthers

Beringia

Camelid

A member of the family that includes camels, llamas, and their relatives, all of which have feet with two toes and thick leathery soles

archaeologsEnglishOthers

Camelid

Hammerhead Mortarium

A mortarium with a rim and flange that form a single unit, shaped like the head of a hammer, its centre meeting the body of the vessel at right angles.

archaeologsEnglishOthers

Hammerhead Mortarium

Sinew Frayer

A tool similar in shape to a scraper but with serrated edges, which may have been the forerunner of the saw. Primitive tribes today use similar stones to stroke sinews into fibers for sewing.

archaeologsEnglishOthers

Sinew Frayer

Uniform Distribution

A probability density function whereby all potential observations within a specified range have an equal probability of occurring.

archaeologsEnglishOthers

Uniform Distribution